Bil ki insanın sa'yinin çeşitli oluşu,
insanların dört tavır (merhale) de bulunuşlarından dolayıdır. Bu dört
tavır (merhale) ile hayvanlar alemini, yırtıcılar alemini, şeytanlar
alemini ve melekler alemini ifade etmek istiyorum. Her alemin mahiyyeti,
insanı öteki alemin aksi yöne iter. Doğumdan hemen sonra insanın ilk
alemi başlar ki hayvanlar alemidir. Bu alem onu yemeye, içmeye, helal ya
da haram birleşmeye sevkeder. İnsan
orada sebat eder, imana ve amele dönmezse dünya sevgisi ona galebe
çalar, dünyadan her istediğini de pek tabii elde edemez, neticede
yırtıcılar alemine girer. Kibir, kin, hased, intikam, mukadderse katl
ile vasıflanır ve o insanın sireti yırtıcı hayvanlara döner. Eğer bundan
da imana ve amele dönmezse mevki hırsı galebe eder, muradına ancak
hilelerle erişir ve sonunda devler ve şeytanlar alemine girer. Hile,
hud'a yalan, gıybet, koğuculuk ve iftira ile İblis gibi halk arasına
fitneler düşürmek gibi huylarla vasıflanır. Orada kalırsa Esfel-i
Safilin (aşağıların aşağısı) da kalmış ve insanların en sapkını olmuş
olur. Ama saadete ulaşıp da melekler alemine dönerse ki bu alem zikir,
tesbih, tehlil ve istiğfar alemidir; bütün insanlar ile iyi geçinir ve
güzel ahlaklı olur ki güzel ahlak insanın kemalidir. Bununla ötekilerden
(meleklerden) üstün olur. Çünkü böyle insanlar oraya hayvanlar,
yırtıcılar, dev ve şeytan alemlerinden ilim ve amel ile yükselmişlerdir.
Mücadele ederek oraya geçmişlerdir. "Güzel söz O'na çıkar,salih amel
O'na yükselir." (Fatır 10). İnsanlardan bazıları birinci mertebede,
bazıları ikincide, bazıları üçüncüde ve bazıları da dördüncüdedir.
Bazıları da merhaleden merhaleye seferini tamamladıktan sonra daimi
olarak bir halden diğer hale geçmek üzere bulunurlar.
Şimdi bak
gör, senin nefsin bu otlaklardan hangisinde otlamaktadır. Onu
aşağılardan yukarıya döndürmek için çemirlen ki helak badirelerinde
ilimler suyundan-ki salih amellerin neticeleridir-susuz kalmayasın. Eğer
insan isen himmetini hayvanların, yırtıcıların ve iblisin gittiği
yönden çevir. Allah'a koşman, yolların en yükseğinde olsun. Çünkü
Allah'a giden yollar, mahlukatın nefesleri sayısı kadar çoktur. Nefsi
bilmeye çalışmak, insanı Allah'ı ve gayelerin en yükseği olan tevhid
mertebelerini bilmeye götürür.
Niyazi Mısri (k.s.)