Bir kimse Allah'la olursa onu kimse ürkütemez. Ne cin tayfası, ne de yırtıcı hayvanlar. Hiç biri o büyük zâtı korkutamaz. Hiçbir yaratık o kişiye dokunamaz.
İlim sahiplerini sıkıştırmayınız. Siz ne ilim sahiplerini, ne Peygamber’i, ne de Allah Teâlâ'yı tam mânası ile bilmektesiniz. Siz bunların cahilisiniz. İyi insanları bulunuz. Onlar, Hak Teâlâ'nın bütün fiillerine razı olurlar. Onlara yakın ol. Ve hâllerini öğren. Çünkü bütün selâmet kazaya rıza göstermektedir. Emellerin kısılması da önemlidir. Dünya işlerine pek gönül kaptırmamak iyi olur. Nefsinizde bir hastalık sezince, hemen emellerinizi kısaltınız ve ölümü hatırlayınız.
Peygamber (s.a.v) Efendimiz, bir kudsî hadîsi şöyle anlatır: “Kullara farz kıldığım ibadet yapıldıktan sonra, kullarım bana ne ile en çok yaklaşır, bilir misiniz? Evet, kulum daima bana yaklaşır. Bu yaklaşma, farzla başlar, nafile ile de gelişir. Bana yaklaşınca, onu severim. Her kuvvetini ben veririm. Benimle işitir, benimle tutar ve benimle görür.”
Son kısmın şöyle bir tefsiri vardır: “Beni işitir, beni tutar, beni görür.”
Pir Geylani Hazretleri (k.s.)
İlahi Armağan