18 Mayıs 2010 Salı

Kal­bin, şu kalıptan bir türlü çıkmıyor.

Seni daima secde, kıyam ve rükû hâlinde görmekteyim. Bunlar­dan bir sürü de yorgunluk duyuyorsun; ama kalbin, bunlardan bir iz almıyor. Hakk'a yakın olmuyor. Yaptığın işler ona tesir etmiyor. Kal­bin, şu kalıptan bir türlü çıkmıyor. Alışmış olduğu hiç bir âdeti terk etmiyor.

Rabb’ini doğru ara. Bu yolda doğru ol. Bu doğruluğun seni yor­gunluktan kurtarır. Doğruluk gaganla vücut yumurtasını del, halka bağlılıktan kurtul. Dünyalık eşyalara karşı zühd elini çıkar; bütün arzularını kır. Kalbinle uçmaya koyul. Hak yakınlığı sahiline varıncaya kadar uçuşa devam et. O denizin sahiline yanaş. Geçmişin kur­tarıcısı sana gelir. Onun yanında yardım gemisi de bulunur. Elinden tutar. Rabb’ine götürür.

Bu dünya, bir denizdir. İmanın da bir gemidir. Gemi sağlam olursa burada boğulmaktan kurtulursun. Buna benzer Lokman Hekim'in bir sözü vardır. Oğluna öğüt verirken şöyle der: “Oğulcuğum! Dünya denizdir; iman da onun içinde gemi. Ge­miyi yürüten, Allah'a kulluktur. Sahil, âhiret âleminin başlangıcıdır.”


Pir Geylani Hazretleri (k.s.)
İlahi Armağan