27 Kasım 2011 Pazar

Derecelendirmenin en faziletlisi, Allah'ı bilmek hususundaki derecelenmedir.

İnsanlar derece derecedir, çünkü Allah alemin bir kısmını ötekilerden üstün kılmıştır. Derecelendirmenin en faziletlisi, Allah'ı bilmek hususundaki derecelenmedir. Bakınız ! Allah insana kendisine ait olan el-Ahir isminin menzilini vermişken kendisine O'nu bilmede el-Evvel ismini vermiş, meleği el-Evvel ve el-Ahir arasında ihata edilen kılmıştır. Mertebeleri bilen, meleğin ve insanın Allah hakkındaki bilgisinin (derecesini) de öğrenir. Bu nedenle melek - ki o Ruhu'l-emin'dir - el-Evvel isminden el-Ahir ilahi ismine yerleşmiş kamil kul olan peygambere vahiy getirir. Bu durum " Allah şahittir " (Al-i İmran-3/18) ayetinde belirtilir. Allah kendi birliğine şahit ederken kendisiyle başlamış, sonra melekleri, meleklerden sonra bilgi sahipleri olan insanları zikretmiştir. Öyleyse başında da sonunda da iş ve emir, Allah'a aittir. Melek ise o ikisinin arasındadır. Varlığın durumu da böyledir : İlk olmak Hakk'a aittir. Sonra meleği yaratmış, ardından insanı yaratmış, ona halifeliği vermiştir. Halbuki meleğe halifelik vermemişti, çünkü ortadaki ihata edilmiş demektir. Meleğin insandan üstünlüğü , Allah katından ona getirdiği vahiyle ortaya çıkar. Bu durum, akla ve dile göre, üstünlük hakkında kesin delil sayılmaz. Nitekim göklerin ve yerin yaratılışı da insanların yaratılışından ' daha büyüktür ( halbuki insan daha üstündür ) .' Çünkü insanlar feleklerin hareketiyle ve unsurlarda gerçekleşen tekvini kabul etmekle meydana gelirler. Öyleyse sadece özel yönler olduğu gibi hepsini kuşatan bir yön vardır. Bir varlık bir açıdan diğerlerinden üstün iken başka bir açıdan da diğerleri üstündür.

Fütuhat - c14,s360 - Muhyiddin İbn Arabi (k.s.)