Ey Aziz!..
Bu vasiyet, ALLAH'I zikretmek ve zikrullâh'ın meyveleri hakkındadır.
Her vakit, mümkün olduğu müddetçe Zikrullâh'a devam edin!.
ister gizlice, ister aşikâr, ister cemaatla, ister yalnız., her hâlde Allah'ı zikredin!.
Zira, Allah Celle Celalühü :
"Siz beni zikrederseniz ben de sizi zikrederim." (Bakara sûresi. Âyet 152)
buyuruyor. Bu da; Allah, kendi zikrini, kulun zikrine cevap kıldığına delâlet eder.
Şimdi sana şöyle bir sual sorarım,..
- Hangi sıkıntı kula günâhlardan zararlı olabilir?..
Allah Rasulü Aleyhisselam'ın sıkıntılı zamanlarında,
«Elhamdu lillahîalâ külli hâlin.»
«Her durumda ALLAH'a hamd olsun.
ve., ferahlık zamanlarında ise;
« Elhamdu lillahîl muni'mil mufzili »
17
«Ni'metleri ihsan eden ALLAH'a hamd olsun. »
diyerek dua ettiği rivayet edilmektedir:
Ey Aziz!..
Daima kalbini Allah'ın zikriyle şuurlandırırsan, kalbin zikrin nuruyla nûr'lanır..
İşte o nûr, sana keşfin verilmesine vesile olur.
Bil ki!..
Ancak nûr ile de eşyanın hakikatini keşfetmek gerçekleşebilir.
Bir kimsede, inayeti ilahî ile keşf hasıl olursa, ona, o vesile ile haya duygusu da
gelir...
Buna delil ise, komşun ve saygıya layık gördüğün kimselerden haya etmendir.
Ve yine bilesin ki...
Bizim kelâmımız, ancak mü m in olanlaradır.
Vasiyetlerimiz de ALLAH'a ve "O'nun Rasulleri vasıtasıyla bize gönderdiklerine
inanan müslümanlaradır.
ALLAH Celle Celalühü, Hadis-i Kudside şöyle buyurmaktadır:
«Kulum beni zikr ettiğinde Ben kulumla beraberim...
Şayet kulum beni nefsinde zikrederse Ben de onu nefsimde zikr ederim...
Şayet BENi cemaatla zikrederse Bende onu daha hayırlı bir cemaatta
zikrederim... »
(Ebu Hureyre; Buhari, Müslim.)
Ayrıca kendisini zikredenleri Kur'ân'da da anmıştır şöyle ki:
«ALLAH'I çok zikr eden erkekler ve kadınlar... »
(Ahzab sûresi, Âyet 35)
Dolayısıyla biz de şöyle vasiyet ederiz:
— Zikirlerin en yücesi; Allah'ı her hâl de
(yatarken, gezerken, otururken, bir başka işle uğraşırken gibi..) dâim zikretmektir.
Muhyiddin ibn Arabi Hazretleri (r.a.)