10 Ağustos 2010 Salı

Hak'la ülfet

Allah Teâlâ'yı isteyip arzuladıkça, yollar açılır ve O’nun yakınlık evine girmiş olursun. Zorlukları yok olur. Kalbinde Hak'la ülfet pey­da olur. Yakınlık derecen her an artar.

Yakınlık dereceleri yavaş yavaş yükselir. Kulluğun yerinde ol­dukça kulluk yakınlığın büyür. Sonra daha büyür. Bu hâl büyümek­te son bulduğu an kalbin Allah Teâlâ'nın nuru ile dolar. Oraya başkası yol bulup giremez. Ve orada başkaları için bir boşluk kalmaz.

...

Kul Allah için iyi olursa her uygunsuz hâlden esirgenir. Hâli iyiye çevrilir ve hâlden hâle geçilir. Her an mânalar diyarına uçar. Kalbini imanla doldurur. Marifet hâli artar. Yakınlık ve müşahede ülkelerine geçer.

Bu hâl ehli için gece yok, gündüz var. Karanlık yok, ışık var. Ke­der yok, iyilik var. Nefis yok, kalp var. Yokluk var, varlık yok. Ha­zır hâli olmayan bir gayb âlemi var.

Bunların temeli, Allah Teâlâ ile ülfet hâlini bulmaktadır. Söz neye yarar; Hak'la aranda ünsiyet peyda olmadıktan sonra...

Abdulkadir Geylani Efendimiz (r.a.)
İlahi Armağan