21 Haziran 2010 Pazartesi

şekil uleması

"Biz, tek cümleden fikre karsı çıkıyoruz. Çünkü fikir, karısıklık ve doğruluktan uzaklasma seklinde sonuç verir. Geride tek sey kalıyor, o da ilme ancak kesif ve varlık yoluyla ulasılmasıdır. Fikirle mesgul olmak perdedir. Bizden baskaları buna karsı çıkar. Ama >>Allah'ın tarikatının ehli<< olanlardan hiç kimse buna karsı çıkmaz. Tersine karsı çıkanlar, hallerle ilgili zevkleri olmayan sekil ulemasından olusan nazar ve istidlal ehli olanlardır. Eğer Eflatun-i ilahi gibi filozoflarınkine benzer hal zevkleri olsaydı, böyle davranmazlardı. Eflatun gibiler ise pek nadirdirler. Onun da tıpkı kesif ve vücut ehlinin çıkıs yerine benzer bir çıkıs yerinden hareket ettiğini görürsün.
Müslümanlar içinde ondan hoslanmayanların bu tutumlarının nedeni, felsefeye nispet edilmis olmasıdır. Çünkü bu Müslümanlar felsefe kelimesinin anlamını bilmiyorlar. Hukema, gerçek anlamda Allah'ı bilen, seyleri ve bu bilinen seylerin menzillerini kavrayan kimselerdir (…) Filozofun anlamı "hikmeti seven" demektir. Çünkü "sofiya" Yunancada hikmet demektir. "Filo" ise sevgi demektir. Dolayısıyla felsefenin anlamı,
hikmet sevgisidir. Aklı olan herkes hikmeti sever. Ancak fikir ehlinin ilahi hakikatlerle ilgili yanlısları doğrularından daha fazladır. Đster filozof olsun, ister mutezili olsun, ister esari olsun, ister nazar ehli gruplarından birine mensup olsun. Dolayısıyla filozofları sadece isimlerinden dolayı yerilmis değildirler. Bilakis, kisisel görüslerine hüküm verdikleri için, ilahi ilimler alanında yaptıkları hatalardan, Resullerin (a.s) getirdikleri bilgilere muhalif seyler söylemelerinden dolayı yerilmislerdir. Çünkü bozuk fikirleri nübüvvet ve risaletin aslına dair yanlıs kanaatlere sahip olmalarına sebep olmustur. Neticede dayandıkları temel yüzünden mesele zihinlerinde karmasık bir hal almıstır.
Eğer hikmeti sevdikleri sırada, onu Allah'tan isteselerdi, fikir yoluyla hikmet elde etmeye kalkmasalardı, her hususta doğruyu bulabilirlerdi. Felsefecilerin dısında kalan mutezililer ve esariler gibi Müslüman fikir ehline gelince, bunlar Đslami geçmise sahiptirler, onlar hakkında verilecek hüküm de Müslümanlıkları yönündedir. Sonra kendi anlayıslarına göre islamdan uzaklasmaya basladılar. Bu yüzden temelde isabetli, ama tevillerine göre açıkladıkları teferruatlarda ise hatalıdırlar…"

Muhyiddin İbn Arabi Hazretleri (r.a.)