Seni şu dört şey aldatmasın:
A- İstemeden, Allah’ın sana vermiş olduğu nimetler.
B- Yaptığın günahların örtülü kalması.
C- Şükretmediğin halde eline bolca nimetin gelmesi.
D- Bilmediğin yollardan sende birçok zuhuratın vuku bulması.
Şunu iyi bilmek gerekir ki: Sayılan dört şey bir kul için, ancak bir istidraç felaketi getirir. Farkına varılmadan helâke götürür. (271)
İstidraç yolları çeşitlidir. Şöyle ki:
A- Günahkârların istidracı: Bu, Günahlara dalmak ve o hal içinde, Allah’a yüz çevirmektir.
B- İlim sahiplerinin istidracı: Bu, halk arasında bir yer kapmak ve dünyalık bir mertebe kazanmak hevesine düşmekle başlar.
C- Hakkın yolunda cihad üzere olanların istidracı: Bu da kendini beğenmek ve yaptıkları işi çok görmekle olur.
D- Gönül yolu ile Hakka vasıl olmak isteyenlerin istidracı: Bu Allah’ın ihsan ettiği bir kısım iyilikleri görüp onlara gönül kaptırmaktan gelir.
E- İrfan sahiplerinin istidracı: Bu da, Asıl bilinmesi lazım gelen şeyi bırakıp mücerret bir marifetle yetinmek suretiyle olur.
Bu sonuncu kısmı biraz daha açmak icap eder. Şöyle ki:
Çoğu kez irfan sahipleri, mücerret manası ile marifete bir had ve bir son durak vermek arzusuna kapılırlar.. Dolayısıyla bu hal, onlara bir istidraç olur. Onların:
-Bulduk.. erdik, dedikleri derece aslında bir başlangıçtır. Unutulmamalı ki: Her kimin derecesi yüksek olursa.. onun istidraç yolları da çok olur. Daha büyük ve sezilmesi daha zor olur.
Bundandır ki: Bir kimse irfan sahibi olursa, dikkat etmesi daha elzem olur.
Ahmed er Rufai(k.s.)