14 Ocak 2010 Perşembe

Nur suresi 35

ALLAHÜ NURUSSEMAVATİ VEL'ARD. MESELÜ NURİHİ KEMİŞKATİN FİYHA MISBAH ELMISBAHU FİY ZÜCACEH EZZÜCACETÜ KE'ENNEHA KEVKEBÜN DÜRRİYY, YUKADÜ MİN ŞECERETİN MÜBAREKETİN ZEYTUNETİN LA ŞARKIYYETİN VE LA GARBIYYEH, YEKADÜ ZEYTÜHA YUDIY'Ü VE LEV LEM TEMSESHÜ NAR, NURUN ALA NUR, YEHDİYLLAHÜ LİNURİHİ MEN YEŞA VE YADRİBULLAHÜL'EMSALE LİNNAS VALLAHÜ BİKÜLLİ ŞEY'İN ALİYM.

"Allah göklerin ve yerin nurudur. Onun nurunun temsili şudur: Duvarda bir hücre; içinde bir kandil, kandil de bir cam fânûs içinde. Fânûs sanki inci gibi parlayan bir yıldız. Mübarek bir ağaçtan, ne doğuya, ne de batıya ait olan zeytin ağacından tutuşturulur. Bu ağacın yağı, ateş dokunmasa bile, neredeyse aydınlatacak (kadar berrak) tır. Nur üstüne nur. Allah dilediği kimseyi nuruna iletir. Allah insanlar için misaller verir. Allah her şeyi hakkıyla bilendir."


"Allah, göklerin ve yerin nurudur (aydınlatıcısıdır). O'nun nurunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandil gibidir. O lamba bir billur içindedir; o billur da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da batıya da nisbet edilemeyen mübarek bir ağaçtan çıkan yağdan tutuşturulur. (Bu öyle bir ağaç ki) yağı, nerdeyse, kendisine ateş değmese bile ışık verir. (Bu ışık) nur üstüne nurdur. Allah dilediği kimseyi nuruyla hidayete iletir. Allah insanlara (işte böyle) misal verir; Allah her şeyi bilir."

"Allah, göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandil gibidir; çerağ bir sırça içerisindedir; sırça, sanki incimsi bir yıldızdır ki, doğuya da, batıya da ait olmayan kutlu bir zeytin ağacından yakılır; (bu öyle bir ağaç ki) neredeyse ateş ona dokunmasa da yağı ışık verir. (Bu,) Nur üstüne nurdur. Allah, kimi dilerse onu Kendi nuruna yöneltip-iletir. Allah insanlar için örnekler verir. Allah, herşeyi bilendir."