24 Ocak 2010 Pazar

Pir Geylani Hazretleri(k.s.)

..Fakr ve tasavvuf iki ciddi şeydir.Şakaya gelmezler...Geylani (r.a.)

Müminin adeti önce düşünüp, sonra konuşmaktır. Münafık ise önce konuşur, sonra düşünür. Geylani (r.a.)

İnsan Allah’a kalıbıyla değil, kalbiyle ibadet eder. Geylani (r.a.)

Sahte rabler boyundan çıkarılıp atılmadıkça, sebeplerle ilişik kesilmedikçe, fayda ve zararı insanlardan bilmeyi terketmedikçe kurtuluş mümkün değildir.Geylani (r.a.)

Yerini bilmeyene kader yerini öğretir.Geylani (r.a.)

Mürid tevbesinin gölgesinde, murâd ise Rabbinin inayetinin gölgesinde kâimdir. Geylani (r.a.)

Zühd ve tevhidi sağlam olan kişi, halkın elini ve varlığını görmez Allah’tan başka veren ve üstün kılan görmez. Geylani (r.a.)

İnsanlar arasında zenginle fakir ayırımı yapan kurtuluşa eremez.Geylani (r.a.)

Geçim yollarının yaratıcısını unutup geçim yollarına takılıp kalan, bakiyi unutup fani ile sevinen kimse ne kadar da cahildir! Geylani (r.a.)

Sevenle sevmeyen rıza halinde değil, hoşnutsuzluk halinde belli olur.Geylani (r.a.)

Abdülkadir Geylani hazretlerini Kabe'nin hareminde gördüm.Yüzünü çakıl taşları üzerine koymuş, muttasıl böyle diyordu: "ilahi! Beni affet. Eğer azaba düçar olacaksam, kıyamet günü beni kör olarak dirilt, mezardan beni gözüm görmez olarak çıkar da ,iyilerin karşısında mahcup olmayayaım." Şeyh Sadi Şirazi hazretleri