27 Şubat 2011 Pazar

İki kişi hiçbir zaman aynı mizaçta birleşmeyeceği gibi iki kişi bir menzilde de birleşmez.

Ey samimi dost, Allah sana yardım etsin, bilmelisin ki : Allah yaratıklarını yarattığında, onlar adına kendilerini aşamayacakları menziller belirlemiştir. Söz gelişi melekleri " melekler " olarak yaratmış, peygamberleri peygamber olarak, nebileri nebiler, velileri veliler, müminleri müminler, münafıkları münafık, kafirleri kafir olarak yaratmıştır. Her biri Allah nezdinde ayrışmış, belirlenmiş mertebelerdir. Onlarda bir ilave veya eksilme olmaz, birisi diğeriyle değişmez. Dolayısıyla herhangi bir yaratılmış, kendisinde yaratılmadığı makamı elde etmek üzere çaba ve kazanımı bir sonuç vermez. Bütün bunlar tamamlanmış şeylerdir. " Bu Aziz ve Alim' in takdiridir ." Öyleyse her varlığın ve her sınıfın menzilleri, o sınıf tarafından aşılmaz ve hiç kimse mecrasının dışına taşmaz.

Allah yıldızların durumu hakkında şöyle der: " Her biri kendi feleğinde yüzer / tespih eder. " Her varlığın kendine özgü bir yolu vardır ve ondan başkası, ne ruh ne doğa olarak, o yolda yürüyemez. İki kişi hiçbir zaman aynı mizaçta birleşmeyeceği gibi iki kişi bir menzilde de birleşmez. İnsan hiçbir zaman melek olamayacağı gibi melek insan olamaz veya peygamber bir başkası olamaz. Her birisinin Allah' tan belirlenmiş bir derecesi vardır. Her sınıfın, hatta her türün şahıslarının kendilerine özgü özellikleri vardır.

... Bunu öğrenince, nebiliğin ve resullüğün olduğu kadar velilik, iman, küfür ve bütün hallerin ilahi bir tahsis olduğunu öğrenirsin. Öte yandan kesbin kendisi de bir tahsistir !.

Fütuhat-ı Mekkiyye
Muhyiddin İbn Arabi(r.a.)