21 Nisan 2011 Perşembe

Kim Allah’ın velisine düşmanlık yaparsa şüphesiz Allah ile savaşmaya çıkmış olur.

Hz.Ömer r.a. anlattığına göre: Bir gün Resulullah aleyhisselatu vessellam’ın mescidine girmişti. Orada Hz.Mu’az İbnu Cebel radiyallahu anh’ı Aleyhisselatu vesselam’ın kabrinin dibinde oturmuş ağlar bulmuş ve:
Niçin ağlıyorsun?” diye sormuştur. Hz.Mu’az:
”Resulallah aleyhisselatü vesselam’dan işitmiş olduğum bir hadis sebebiyle” demiş ve Resulallah aleyhisselati vesselam’ın hadisini okumuştur.

”Şurası muhakkakki riyanın azı dahi şirktir. Kim Allah’ın velisine düşmanlık yaparsa şüphesiz Allah ile savaşmaya çıkmış olur. Allah itaatkar, takva sahibi, halktan uzak duran öyle (kendi halinde) kullarını gerçekten sever ki, onlar görünmedikleri zaman aranmazlar (ehemmiyet verilmedikleri için, yoklukları kimsenin dikkatini çekmez), hazır bulundukları zaman (da meclislere, ciddi meşguliyetlere) çağrılmazlar, tanınmazlar. Kalpleri pırıl pırıl hidayet kandilleridir. (Onları hiçbir şey şekke şüpheye atamaz) Her müşkil meselenin,ağır belanın altından kalkarlar.”

s.a.v.