13 Nisan 2011 Çarşamba

Senden yokluk, benden kerem.

Şu aşk, başına tabla almış, sokak sokak geziyor; nerde bir ölü varsa hilesiz, diriltivereyim diye bağırıyordu.

Diyordu ki: Keremimden, lûtfumdan gezip duran, akan, fakat tükenmeyen bir sofra kesildim; nerde bir yüzsüz dilenci ki gelsin, soframdan dolsursun.
...
Seni gâh incilere gark ederim, gâh zehirlere; tanı beni, bil beni artık, elimde âdeta bir kilesin sen.

Bana bir habbe gelse de teslim olsa onu altınlarla dolu yüzlerce maden haline getiririm; yalçın bir tepe olsa tutar, uçsuz bucaksız bir deniz yaparım onu.

Senden yokluk, benden kerem. Senden razı olmak, benden kısmet vermek. İpekböceğinin bile önüne yüzlerce atlas korum, ona bile yüzlerce ağır kumaşlar ihsan ederim.

♥ HZ.MEVLÂNÂ (K.S) ♥