8 Mart 2011 Salı

Allah'ım, bizi Zât’ınla kıl, başkalarına muhtaç etme. Zât’ından başkası ile uğraştırma.

Bu kalp var ya, bir avlu içindeki tohuma benzer. O bir evdir. Oranın dört duvarı bulunur. O duvarlar yıkılmaz. Kışın yağmuru, yazın güneşi oraya girer. Orada bitkiler biter, ama kimse onu göremez. Orada dallar yeşerse, ağaçlar meyve verse v...e gelişip olgunlaşsa da kimse farkına varamaz.

Oradan bir şey almaya bakınız, ama yol yok ki oranın güzelli­ğini toplamaya bakınız. Oraya yabancı için yol bulunmaz. Allah di­lerse, öyle kalpleri açığa çıkarır ve herkes oraya yol bulur.

Velayet hâli gizlidir. O öyle bir hâldir ki, padişahın otağı sayılır. Padişah, sergisini yayar ve yatar. O hâlin gitmesi için padişahın ora­dan eşyasını toplayıp bineğine binerek gitmesi icap eder. Allah'a yal­varırken, Zât’ından başkasını isteme. Yemek, içmek, giymek gibi ge­çici şeyleri O'ndan boşuna talep etme; O'nun Zât’ını ister. O zati var­lık senin olunca, senin olmayan ne kalır ki?

İbadetini maddi eşyanın talebi için yapma. Hakk'ı bulunca rah­meti neylersin ki?

Allah'ım, bizi Zât’ınla kıl, başkalarına muhtaç etme. Zât’ından başkası ile uğraştırma. Nedir bu hâl?

Bunu söylerken sert ve haşindi, sonra yüzünü eli ile kapadı, sıç­rayıp kalktı. Sonra oturdu, tekrar kalktı ve devam etti:

En kısa zamanda, durumunuzu öğreneceksiniz. Bazı büyük zatlar vardır ki, onlar Hak’tan bir şey talep etmezler. Hakk'a karşı uygunsuz iş etmesinler diye, O'na karşı bir talepte bulunmazlar. O'na karşı yaptıkları bir yersiz taleple, bağlılığa zarar geleceğini bilirler.

Onlar aşk ve şevk insanıdır. Onların aşkı, adımlarına kuvvet ve­rir. O kuvvet sayesinde Hakk’ın yoluna devam ederler.

Dünyalığa karşı gani gönüllü olursan, ihtiyaç sahiplerine yaptığın ihsanın arkasında gözün kalmaz. Velayet yolu da buradan geçer. Velayet sahiplerinin zatlarına has işleri vardır. Bazı hâller vardır ki, onlara akıl ermez.

Varlığı Hakk'a verip bedel (abdal) makamına varmak için Allah'­ın kullarına yardımcı olmak ve onların yükünü hafif eylemek gerek. Bedel vasfını haiz kullar böyle yapar. Hak da onların güç işlerini alır, hafifletir. Çünkü bedeller için Hakk'a karşı perde yoktur. Onlar dai­ma Hakk’ın huzurunda bulunurlar. Zahirde bakan bir büyük zatın kullara yardım edip yorulduğunu görür, ama aslında ona Hak yar­dımcı olur. Ona yorgunluk yoktur.

Size gereken, anlatılan hâlleri tasdik etmek ve doğruluğuna inanmaktır. Sonra Hakk'a karşı töhmet sahibi olmamaya dikkattir.

Mahbubi Subhani Abdulkadir GEylani(r.a.)