27 Mart 2011 Pazar

'Bu (dünyada kalbi) kör olan,ahirttede kör olacak ve (doğru yoldan) dahada sapmış bulunacaktır'

Allah teala:''Bu (dünyada kalbi) kör olan,ahirttede kör olacak ve (doğru yoldan) dahada sapmış bulunacaktır'' (isra 17/72) Buyurmuştur.Bu ayetteki ''körlük''ten maksat ''kalp körlüğü''dür.Nitekim diğer bir ayettede şöyle buyrulur: Zira hakikat budurki ,gözler körelmez velakin sinelerdeki kalpler körelir!''(Hac,22/46)...

Kalbdeki körlüğün sebebi gaflet ve unutma ile meydana gelen perdelerin kapanmasının karanlığıdır.Buda ruhlar aleminde Cenab-ı Hakk ile yapılan sözleşmeden (ahidname) uzaklaşmasından kaynaklanmaktadır..

Burada perde teşkil eden gaflet ilahi emrin hakikatinin bilinmemesinden yani cehaletten ileri gelmektedir.Cehaletin sebebide insan kalbine musallat olan ve onu istila eden kendini beğenmişlik cimrilik ve gıybet yalan ve benzeri kötü ahlakın insanda yerleşmesindendir..

İnsan’ın Esfel-i safiline inmesinin nedeni de zaten budur.Bu sıfatlara yenik düşerek gaflet uykusuna dalmasıdır.

İşte insanın aşağıların en aşağısına indirilmesine sebep olan bu kötü sıfatlarından kurtulabilmesi gerekir.Bunun için de gaflet uykusundan uyanması lazımdır.Bu da kalb aynasının tevhid zikri ilim ve amel-i Salih ile temizlenmesiyle zahir ve batında güçlü cihadla gerçekleşir.Zahirini ve batınını kalb aynasını arıtması yeniden cilalandırması gerekir.Bu mücahede neticesinde tevhid nuru ile adeta ölü sayılan kalbi dirilik kazanmaya başlar sıfat nurları belirir.

Ancak bundan sonra anayurdunu yeniden hatırlar ve onun özlemini duyar böylelikle Cenab-ı Hakk’ın yardımı ile oraya dönüş başlar.

Bu cihada giren bir salikin zikir ve mücahedesi ile zulmet perdeleri yavaş yavaş aralanır.cihada devam etmesi sonucu da tamamen ortadan kalkar..

Bundan sonra sıra nurani perdelere gelir onlar da Cenab-ı Hakk’ın yardımı ile kalkarsa hakikat yolcusu Allahü Teala’nın nuru ile görmeye ilahi sıfat isimlerinin nuruyla aydınlanmaya başlar.

Bu nurani perdeler ve tedricen kalkar ve kalb Zat-ı ilahi’nin Nur-u Sübhanisi ile aydınlanır.

Burada bir incelikte şudur: Kalbin batında iki gözü vardır.

Küçük göz (el-yan,es-suğra) ve büyük göz (ve’layn,el-kübra) küçük göz dereceler alemine ulaşıncaya kadar istidatı ölçüsünde ilahi sıfat isimlerinin nuruyla sıfat tecellilerini müşahade eder.Büyük göz ise Zat-ı Sübhani tecellilerinin nurlarını tevhid ve ehadiyyet nuruyla müşahede eder.Dünyada iken lahut aleminde kurbet : yakin deki bu derecelere ulaşılması insanın beşeri ve nefsani varlığından arınması yani ölmeden önce ölmesi ile veya beşeri ve nefsani varlığından uzaklaşması temizlenmesi oranında gerçekleşen müşahedelerdir...

Abdulkadir Geylani (k.s.)