25 Ekim 2009 Pazar

Beni seveni öldürürüm...

RESULÜLLAH S.A. Efendimiz, Rabbından hikâye yollu şöyle anlatıyor:
- «Allah-ü Taâlâ şöyle buyurdu:
- Beni bilen taleb eder...
Beni taleb eden bulur...
Beni bulan sever..
Beni seveni öldürürüm...
Bir kimseyi Öldürürsem... diyeti bana düşer...

Bir kimsenin diyeti bana düşünce, onun diyeti, bizzat ben olurum...»
Görüldüğü gibi, bu Hadis-i Şerif de kudsîdir...
Özellikle, marifete işaret edilmektedir...
Biz de, o yoldan gideceğiz...
Bilesin ki: İlâhî marifet iki kısımdır...
Biri, marifet-i zat... öbürü de, marifet-i sıfat...
Marifet-i Zatı: Mutlak ehadiyeti cihetinden bilmek mümkün değildir.
Marifet-i Sıfat’a gelince... onu bilmek mümkündür...
Buna göre, marifet, talebi gerektirir...
Taleb ise... bulmayı icap ettirir... Bulmak da, sevgiyi gerektirir., sevgi de ölümü...
İşbu ölüm, fena halidir...
Ölüm ise... diyeti icab ettirir... Diyet ise., ancak, aklı başında olana ödettirilir...
Gerçekten, öldürülenin diyeti, ancak, öldürendir... Özellikle bu manaya şu Âyet-i
Kerime işaret etmektedir:
— «Bir kimse, Allah'a ve Resul'üne doğru yola çıkar da, sonra ölürse... onun
ecri Allah'a kalır...» (4/100)
Yani: Zatı ile ona beka verir...
Çünkü bu manada, katil maktulün aynıdır...
Hakikat değişmez... Zira, hakikat birdir...
Kesrete gelince... o, birtakım aklî, vehmî ve izafî nisbetler-den ibarettir.. Keşif ehli
zatlara göre, bunlara itimad yoktur....
Anlatılan manaları, bir irfan sahibi, şu şiiri ile dile getirmektedir:
Devamlı onunum, o da artık benimdir,
İki zat arasında fark yok, sevgilimdir...

HADİS-İ ERBAİN
SADREDDİN-İ KONEVİ (K.S.)