2 Aralık 2009 Çarşamba

“Biz onları sağa ve sola çeviririz.”

İrfan sahibi olmaya bak. Marifet âlemine geçen insan, Hakk'ın yakınlık bayrağı altında bulunur; ilmi ve sırrı, O'nun kaza ve kade­rinde deveran eyler. Güçsüz durumda kendi hareketi olmadan işleri çevrilir, hareketi olmadan hareket ettirilir. Kendi isteği olmadan sü­kûna erdirilir. Hulâsa o kul, haklarında: “Biz onları sağa ve sola çeviririz.” (el-Kehf, 18/18)
Buyrulan zümreye dâhil olur. O kullarda bir acizlik olunca, he­men hareket kudreti verilir. Hareket kudretle olur. Güçsüzlük anın­da teslim olmak ve sessiz durmak icap eder; Hakk'ın kudreti o za­man yetişir.
Varlığın varsa hareket edersin; yoksa sükûna gömülür bekler­sin. Beklemen de olmaz. Hükümde hareket vardır; bilgide ise sessiz­lik...
Nefsi, hevâyı, tabiatı, bütün halkı bırakırsan, özün sıhhat bulur.
Senin kârına ve zararına malik olmayan halka bağlanma. Rabb’inden başkası sana nasip veremez. Sonuna kadar O'nun hizmetinde kal. O'na itaat et. Yasaklarını sakın yapma, Hak'tan gayrisi kalmasın; böylelikle halkın en zengini hâline gelirsin. Ve herkesten aziz, Âdem Peygamber gibi olursun. Her şeye emir verilir, sana secde eder­ler. Bu, halkın ötesinde bir iştir. Avam halkın buna aklı ermez; bu iş onların aklının ötesindedir. Avamın aklı ermediği gibi havastan da çoğunun aklı ermez. Bu hâl Âdem'deki varlığın bir zerresi olup onun tüm varlığından bir parçadır.

Ey aklı az, her şeyi derinliğine düşün, anla, sonra al. Allah yol­cuları halka karıştı, öğrendi; sonra onlardan ayrıldı. Yanlış anlama; kalpleri ile ayrıldılar. Halkın ıslâhı için onlar halkla olur, dış yönle­rini halka verirler. İç âlemlerini ise Hakk'a hizmet için harcarlar. Onlar, hikmet icabı halkla yaşar, onlarla olur ve onlarla tevbe ederler; ama kalp âlemleri onlardan tamamen ayrıdır. O zâtların kalbi, halk­tan ve bütün eşyadan soyunmuştur. Zahirdeki meşgaleleri, hikmet­lerin hükmüdür. Her ne zaman giydikleri kirli olsa yıkarlar, temizler ve koku sürerler. Ve her ne zaman bir yerleri yırtık olsa, diker ve iliştirirler. Onlar halk arasında hoştur. Sanki düz ovada yükselen bir dağ... Kalpleri daima Yaratan ile... Kendilerini Hakk’ın kudret eli önüne serer, O'nun ilim deryasında yüzerler.
Allah’ım, gıdamız zikrin olsun. Zenginliğimiz ise yakınlığın. Âmin!


Geylani Hazretleri
(k.s.)