4 Aralık 2009 Cuma

nafileler/farzlar

Nâfile ibâdetleri yapmak, insanı zıllere kavuşdurur. Farzları yapmak ise, asla ulaşdırır. Ancak, farzları temâmlıyan nâfileler [meselâ, farz nemâzlardan önce ve sonra kılınan sünnetler], asla kavuşdurmağa yardım ederler. Farzlardan sayılırlar. İşte, farzları yapmak, Âlem-i halka uygun oldu ki, asla götürür. Bütün farzlar asla yaklaşdırırlar ise de, farzların en üstünü, en yükseği nemâzdır. (Nemâz, mü'minin mi'râcıdır) ve (Kulun, Rabbine en yakın olduğu zemânı, nemâzda olduğu zemândır!) hadîs-i şerîfleri bunu haber vermekdedir. (Allahü teâlâ ile öyle vaktlerim vardır ki...) hadîs-i şerîfinde bildirilen, Resûlullah ?sallallahü aleyhi ve sellem" efendimizin en kıymetli zemânları, bu fakîre göre, nemâzdaki zemânıdır. Günâhları örten nemâzdır. İnsanı kötü, çirkin şeyleri yapmakdan koruyan, nemâzdır. Resûlullahın ?sallallahü aleyhi ve sellem" (Yâ Bilâl, beni ferâhlandır!) buyurarak, râhatlandırılmak istediği şey nemâzdır. Dînin direği, nemâzdır. Müslimânlık ile, kâfirliği birbirinden ayıran nemâzdır.

imam Rabbani Hazretleri
Mektup 260 dan..